Olay, 2003 yılının Haziran Ayında Konya’nın Çumra İlçesinde yaşanmış, iddialara göre, Konya-Isparta Karayolu 28’inci kilometresinde hayvanlarını otlatan bir çoban dere yatağında kimliği belirsiz bir kadın cesedi bulmuştu. Polis ekiplerinin incelemelerinin ardından ceset otopsi için morga kaldırılmış, otopside kadının önce dövülüp ardından boğularak öldürüldüğünü belirlenmişti. O dönem ölen kişinin kimliği tespit edilememiş ve hiçbir delile ulaşılamamıştı. Otopsinin ardından ceset Musalla Mezarlığı’nda bulunan kimsesizler mezarlığına defnedilmişti.

Olayın üzerinden tam 14 yıl geçmişti ki Çumra Cumhuriyet Başsavcılığına gelen bir ihbar polis ekiplerini harekete geçirmiş, Konya Cinayet Büro Amirliği ekipleri faili meçhul dosyayı tekrardan tozlu raflardan indirmişti. 2003 yılında yayınlanan haberleri inceleyen polis, öldürülen kadının Ümmü Şimşek olduğunu belirlemişti. 

Ailesinin ifadesine başvuran polis, çelişkili bilgiler veren Ümmü Şimşek’in ablası Raziye, yeğenleri Talat ile İlhami Şimşek’i gözaltına almıştı. 3 şüpheli, “kasten adam öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 

O sanıklar, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada ilk söz tutuklu sanık İlhami Şimşek’e verildi. Ümmü Şimşek’i, ölen babası Veli Şimşek’in öldürdüğünü ileri süren İlhami Şimşek, “Ben halamı çok severdim. Her zaman görüşürdüm. O gün babamla halam arabada tartıştı. Halam, ‘Ben kimseye hesap vermem’ deyince babam çok sinirlendi ve kemerini çıkartarak arkada oturan Raziye ve Talat’a uzattı. Raziye ve Talat boğmaya çalıştı ancak yapamayınca babam arabayı kenara çekerek kendisi boğdu.” diye konuştu.

Sanıklardan Raziye Şimşek ise “Ben, ağabeyimle Ümmü’nün arasını yapmaya çalışıyordum. Aralarını bulmak için ordaydım. Ümmü’yü ağabeyim Veli öldürdü” dedi. Diğer tutuklu sanık Talat Şimşek de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. 

Verilen kısa ara sonrası kararını açıklayan mahkeme heyeti, Raziye Şimşek’i 30, Talat Şimşek’i 20, İlhami Şimşek’i ise 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.